Ahmet Şahap ÜNLÜ

           Delikanlı aşireti ve Emirşamzade aileleri hakkında
Gaziantep ili İslâhiye ilçesi Melikanlı köyünde 1944 yılında doğan Ahmet Şahap Ünlü, TED Ankara Kolejinden mezun olduktan sonra, Almanya BONN FREDERİK WILHEM üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde ihtisasını tamamlayarak Ziraat Yüksek Mühendisi unvanıyla iş hayatına atıldı, halen Batservice Holding başkan yardımcılığı yapmaktadır.

Babası, Delikanlı Aşiret reisi sorgu hâkimi, (1950 -1960) yılları arasında 3 dönem DP. Gaziantep milletvekilliğinden sonra Yassıada ve Kayseri ceza evinde yatan merhum, Emirşamzade Mehmet Selahattin Ünlü beydir.

27 Mayıs 1960 yılında yapılan askeri darbede ve tüm Demokrat Parti milletvekilleri Yassıada’ya hapsedilmiş. Askeri rejim tarafından kurulan ve bir kaç yıl devam eden mahkeme faciasından sonra Başvekili Adnan MENDERES, Dış işleri bakanı Fatih Rüştü ZORLU ve Maliye Bakanı Hasan POLATKAN idam edilmiş diğer milletvekilleri de Kayseri cezaevine konulmuştur. Bu süreçte 1961 yılında yapılan parlamento seçimlerinde Selahattin ÜNLÜ cezaevinden gönderdiği "Süleyman ÜNLÜ çeltik ekmiş suyunu bol verin kurutmayın şifresi slogan haline gelmiş ve yeğeni Süleyman ÜNLÜ Gaziantep Milletvekili olarak parlamentoya seçilmiştir ve iki dönem hizmet vermiştir. Süleyman ÜNLÜ 1984 / 1989 yıllarında İslahiye Belediye Başkanlığıda yapmıştır.

1989 yılında vefat eden annesi merhum Ayşe ünlü hanımefendi İslâhiye’de aşiretler hakkında geniş bilgiye sahip olup Afşin, Kabarday Beylerinden Aslan Beyin yeğeni ve Belikanlı Aşiret reisi Şeh Mehmet Ağanın ( 1880 - 1939) kızı ve Delikanlı Aşiret reisi Mustafa Ağanın da gelinidir.

Ahmet Şahap Ünlü, atalarından aktarılan ve tarihi belgelerle kanıtlanan, mensup olduğu Delikanlı Aşiretine ait bilgiler doğrultusunda, aile lakapları Emirşamzade’nin; Arapça ve Farsça kelimelerden mürekkep bir unvan olduğunu, Türkçede Şam Emiri (beyi, ahfadı, evlatları ) manasına geldiğini, köklerinin 12 inci yüz yıl başlarında Azerbaycan’dan Irak'ın Tikrit bölgesine göç eden Eyyubiler`e kadar dayandığını, Eyyubiler’in evvela Halep sonra Şam'a göçleriyle Delikanlılar`ın da Şam'a göç ettiklerini 1515 yılına kadar Şam merkezli ve hareket halinde Şam ve Halep arasında yasadıklarını,

Delikanlı Aşireti mensuplarının bu günkü yerleşim alanlarının Karasu çayının doğu ve batı yakası olduğunu, Karasunun doğusunda, Kuzeyden başlayıp güneye doğru sıralanan; Musikanlı (yeni adı Akınyolu) Melikanlı (yeni adı Ortaklı). Gülükanlı (yeni adi Yesemek) ve Kazıklı köyleri, Karasu çayının batısında, Kuzeyden başlayarak; Yeniköy, Karapınar, Çolaklar, Şerikanlı jer (yeni adı aşağı bilenler) Şerikanlı jor (yeni adi Yukarı Bilenler), Ağalarobası, Haydarkanlı (yeni adı Yolbaşı), köylerinde toplam 12 bin Delikanlının, İslâhiye merkezde takriben 3 bin civarında Delikanlı Aşireti mensubunun yaşadığını,

Diğer taraftan 1866 Osmanlı nüfus kayıtlarında Delikanlı Aşiretinin toplam hane sayısının 619 nüfusun da 1836 Müslim olduğunun Ahmet Cevdet Paşanın Sultan Abdülaziz’e sunduğu MARUZAT belgesinde mevcut olduğunu,

Delikanlıların, 1515 yılında Yavuz Sultan Selim Han’ın Suriye seferinde, Osmanlı ordusu saflarında yer alan bir aşiret olduğunu, Ünlü ailesinin aslen Şam’dan geldiğini, 1516 Mercidabık Savaşında Memluklulara karşı Osmanlı ordusu saflarında savaşan Delikanlı aşiretine Yavuz Sultan Selim Han tarafından Boy Beyi unvanı verilerek tuğ ve beratla onurlandırıldığını,

Dom-dom ovası merkez olmak üzere, 19. YY. başına kadar göçer bir aşiret olarak, Halep-Maraş arasında, Gor Çukurluğu olarak adlandırılan yerkürenin en uzun vadisinde yasadıklarını,

1800’lü yılların başından itibaren ortaya çıkan; Amanoslar, Gavurdağı ve Kürtdağı isyanlarını bastırmak maksadıyla İstanbul'dan gönderilen, İdari ve Askeri donanımlı Derviş ve Ahmet Cevdet paşalar komutasında 1865 kurulan Islah fırkası ve askeri Has birliklerinin (özel kuvvetler) İsyanları bastırma sürecinde, Delikanlı Aşiretinin Osmanlı kuvvetlerine yardımcı olduğunu,

Asayişin sağlanmasından sonra 1866 yılında kurulan ve bölgede yaşamakta olan 3 aşiretin ileri gelenlerinden oluşan ayan meclisi ile İslâhiye ilçesi ve Hassa nahiyesinin oluşturulduğunu, bu aşiretlerin Kahramanmaraş'ın güneyinden başlayarak bugünkü Suriye hududuna kadar olan bölgede halen yerleşik düzen içersinde yaşadıklarını; vadinin kuzeyinde Celikanlı aşireti, merkezde Belikanlı, güneyde de Delikanlı Aşiretlerinin meskûn olduğunu,

Celikanlı Aşiret beyliğinin Şentürk ailesinde, Belikanlı Aşiret beyliğinin Köseibrahimoğulları ailesinde, Delikanlı aşiretinin beyliğinin’de Emirşamzade ailesinde olduğunu,

Özellikle Delikanlı Aşiret reisi Mustafa Ağa’nın komuta ettiği milis kuvvetlerinin,1919 yılında Gaziantep'i işgale gelen donanımlı Fransız ordusuna karşı, İslâhiye’de Güvercinli geçit mevkiindeki büyük direniş göstererek savaştıklarını ve Fransızları ağır kayıplara uğrattıklarını (bkz. Gaziantep'in işgali TC tarihi) ,

Delikanlı Aşiretinin Suriye’deki Okçu İzzetinli, Şehismailoğulları ,Amiki Aşiretleri ve Urfa’daki Milli Aşireti ve Hatay’daki Mursaloğlu & Çirkinoğlu & Sarıbaylar ve Karabaylarla ile akrabalıkları olduğunu,

Milletimizin tarih boyunca toplumsal hayatının güçlü unsurlarından olan aşiretler, kabileler, boylar ve büyük aileler kavramının, günümüzde gerçek manasından farklı oluşum ve kavramlarla tarif edilme gayretleriyle bu kurumların yıpratıldığı ancak, bu yeni terimlerin milli birliğimize nedenli yarar sağladığının, tarihçiler tarafından mutlaka irdeleneceğini, milletimizi, meydana getiren Aşiret, Kabile, Oymak, Boy ve büyük aile kavramının, bir milletin bekası için ne kadar ehemmiyetli kurumlar olduğunun fark edileceğine inandığını ifade etti.

Kayı aşireti olmasaydı ne osmanlı imparatorluğu nede Türkiye Cumhuriyeti olurdu. Haubsburglar, Hohenzollernler nihayetinde Bismark olmasaydı bugünkü Almanya olmazdı. Borgialar, Sforzalar, Mediciler olmasaydı İtalya olmazdı. Hatay Devleti Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, Mursaloğulları, Kocaağalar ve tabiki Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı Hatay bugün Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde olmayacağı gibi Türkiye'de olmazdı. Husumet ve çekememezliğin hiçbirimize yararı yoktur. Onun için aile, aşiret gibi toplumsal değerlerimizi tahrip değil ihya etmek gayretinde olmalıyız.
              Copyright © 2013 Ahmet Şahap ÜNLÜ All Rights Reserved.                                           İrfan